Yunuslar bilindiği üzere denizde yaşayan nadir memeli hayvan türlerinden biridir. Dünya üzerindeki her canlının yaşayış mekanizması muazzam ancak yunuslarınki daha da bir büyüleyici. Suyun içerisinde yaşayıp akciğerler ile aktif solunum yapmak o kadar da kolay bir iş değil. Özellikle de uyku esnasında.
Her canlının olduğu gibi onların da uyumaya ihtiyaçları var. Uykusuzluk her canlı için hayati derecede önemli ve uzun süre eksikliği ölüme yol açacak kadar önemli bir ihtiyaç. Ancak yunuslar insanlar gibi buna fazla zaman ayırmak zorunda değiller ve bünyeleri uykusuzluğa uzun süre dayanabilecek biçimde. Yapılan araştırmalarda yunuslar zorlu koşullarda 5-6 gün uyumamalarına rağmen dış etkilere verdikleri refleksler ya da kan değerlerinde herhangi bir etkilenme ya da yetersizlik görülmemiş. Aynı sürede uyumayan insanların çok nadir durumlar dışında yaşama şansı bile çok düşük.
Peki yunuslar uyumaları gerektiğinde suyun içerisinde bunu nasıl yapıyorlar? Cevabı hayranlık uyandırıcı. Yunuslar için nefes almak insanlarda olduğu gibi refleks değil irade kontrollü bir eylemdir. Nefes alma işlemini buna karar verdiklerinde gerçekleştirirler. Yani bizim yürümeye karar vermemiz gibi iradelerini kullanarak bunu yaparlar ve bu sayede boğulmazlar. Ayrıca yunuslar her soluk aldığında ciğerlerinin kapasitesinin %80 %90 kadarını havayla doldururlar. Nefes alma egzersizleriyle özel olarak uğraşmayan normal bir insan için bu değer ortalama %15 kadardır. Bu değerlere rağmen yunusların da sürekli ve düzenli olarak nefes almaları gerekir ve uyurken bunu yapmak için vücutları muazzam ve organları organize bir şekilde çalışır. Bir yunus uyku sırasında beyninin sol ve sağ loblarını ortalama 15'er dakika aralıkla nöbetleşe olarak kullanır. Beynin bir lobu uyurken diğeri hala aktiftir ve nefes alımını kontrol altında tutar. Eş zamanlı olarak gözleri için de aynı şekilde değişimli olarak uyku eylemini gerçekleştirirler. Bu sayede uyku esnasında etraftan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı da tetikte olurlar.
Herkes yunusların ne kadar zeki hayvanlar olduklarını bilir ancak yaradılıştan gelen bu özellikleri onları daha da büyüleyici canlılar haline getiriyor.
Her canlının olduğu gibi onların da uyumaya ihtiyaçları var. Uykusuzluk her canlı için hayati derecede önemli ve uzun süre eksikliği ölüme yol açacak kadar önemli bir ihtiyaç. Ancak yunuslar insanlar gibi buna fazla zaman ayırmak zorunda değiller ve bünyeleri uykusuzluğa uzun süre dayanabilecek biçimde. Yapılan araştırmalarda yunuslar zorlu koşullarda 5-6 gün uyumamalarına rağmen dış etkilere verdikleri refleksler ya da kan değerlerinde herhangi bir etkilenme ya da yetersizlik görülmemiş. Aynı sürede uyumayan insanların çok nadir durumlar dışında yaşama şansı bile çok düşük.
Peki yunuslar uyumaları gerektiğinde suyun içerisinde bunu nasıl yapıyorlar? Cevabı hayranlık uyandırıcı. Yunuslar için nefes almak insanlarda olduğu gibi refleks değil irade kontrollü bir eylemdir. Nefes alma işlemini buna karar verdiklerinde gerçekleştirirler. Yani bizim yürümeye karar vermemiz gibi iradelerini kullanarak bunu yaparlar ve bu sayede boğulmazlar. Ayrıca yunuslar her soluk aldığında ciğerlerinin kapasitesinin %80 %90 kadarını havayla doldururlar. Nefes alma egzersizleriyle özel olarak uğraşmayan normal bir insan için bu değer ortalama %15 kadardır. Bu değerlere rağmen yunusların da sürekli ve düzenli olarak nefes almaları gerekir ve uyurken bunu yapmak için vücutları muazzam ve organları organize bir şekilde çalışır. Bir yunus uyku sırasında beyninin sol ve sağ loblarını ortalama 15'er dakika aralıkla nöbetleşe olarak kullanır. Beynin bir lobu uyurken diğeri hala aktiftir ve nefes alımını kontrol altında tutar. Eş zamanlı olarak gözleri için de aynı şekilde değişimli olarak uyku eylemini gerçekleştirirler. Bu sayede uyku esnasında etraftan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı da tetikte olurlar.
Herkes yunusların ne kadar zeki hayvanlar olduklarını bilir ancak yaradılıştan gelen bu özellikleri onları daha da büyüleyici canlılar haline getiriyor.